Son güncelleme: 01 Temmuz 2019

YDS / E-YDS / YÖKDİL mi, TOEFL ya da PTE mi? 

8. DOSYA: ÖSYM ve YDS
(ÖSYM’nin İngilizce Sınavlarındaki 40 Yıllık Geçmişi, YDS’nin TOEFL ya da IELTS Benzeri Bir Sınava Dönüştürülmesi İhtimali)

Sorun 1: ÖSYM YDS sınavlarıyla neyi ispatlamaya çalışıyor? 2013’te gerçekleştirilen 7 Nisan YDS ve 1 Eylül YDS sınavlarının düzeyi, önceki yıllarda uygulanan ÜDS/KPDS’lerin düzeyine göre niçin daha yüksek tutuldu?

Çözüm 1:
Giriş
ÖSYM’nin İngilizce sınav hazırlığında yaklaşık 40 yıllık bir geçmişi/deneyimi var. Önceleri üniversitelerin lisan eğitimi veren bölümlerine (İngiliz Dili ve Edebiyatı, İngilizce Öğretmenliği vs.) girişte uygulanan sınavlar, 80 ve 90’lı yıllarda doçent, doktora ve yüksek lisans adaylarını da kapsayacak şekilde genişletildi. Buna bir de dil tazminatı almak isteyen kamu personeli için hazırlanan KPDS eklendi. Yaşanan karmaşa nedeniyle -üniversite girişte uygulanan LYS-5 sınavı hariç- diğer sınavlar Ocak 2013’ten itibaren tek bir başlık altında toplandı ve ortaya YDS çıktı. Ancak geçen yıllarla birlikte sınavın formatı belli bir ölçüde değişti ve sorular rafine hale geldi. Yani sınavlar adayların bilgisini daha incelikli bir şekilde, daha derinden sınamaya başladı.
Gelişme
Bu giriş açıklamasından sonra, Doçentlik Merkezi Yabancı Dil Baraj Sınavı, KPDS ve ÜDS’de düzeyin zaman zaman yükseldiğini, zaman zaman aşağı çekildiğini belirtmek isteriz. Aslında bu, her çoktan seçmeli sınavda yaşanabilecek bir durumdur. Örneğin, bir TOEFL sınavının düzeyi ile bir diğeri asla tam olarak örtüşmez. Bunu, birden fazla TOEFL denemesi yapan adaylar iyi bilirler.
Hazırlığını, çoktan seçmeli sınav mantığına uygun şekilde yürütmemiş olan adaylar, düzey farklılıklarından çok daha fazla etkilenirler. Hangi YDS Kursu (Bir YDS Adayından Beklenenler) dosyasında, nedenlerinden bazılarını açıkladığımız bu etki, adayda ciddi puan kayıplarına yol açar. Dahası, bildiğini görememek, dilinin ucuna gelip de söyleyememek adayda büyük sıkıntı yaratır. Adayın cesareti kırılır, kendisinden ve bilgi birikiminden kuşku duymaya başlar.
Sonuç
Biraz uzun bir giriş ve gelişme oldu, ama artık dilimizin altındaki baklayı çıkartalım. Bir çoktan seçmeli sınav rafine hale geldikçe, kuru kuruya ders çalışmak yerine, biraz da uygun bir strateji belirlemek için akıl yormak gerekmez mi? Bizler ÖSYM’nin uzun vadeli amacını bilemeyiz. Bunu ancak o kurumun yöneticileri bilebilir. Ancak değişen koşullara hemen ayak uydurarak önlem alabiliriz. Sitemizin ÜDS Çalışma Planı, Sınav Stratejisi, 13 Soruda 7 Nisan YDS Yorumu gibi birçok dosyası size bu konuda yardımcı olacaktır.

Sorun 2: ÖSYM’nin tarafını tuttuğunuz anlaşıldı. Pekiyi, eğer YDS TOEFL ya da IELTS benzeri bir sınava dönüştürülürse, o zaman ne yaparız?

Çözüm 2: 13 Soruda 7 Nisan YDS Yorumu ve YDS Nedir dosyalarında bunun ihtimal dahilinde olduğunu, ancak uygulamada zorluklarla karşılaşılabileceğini söylemiştik. Çünkü ÖSYM bunu, 2006 yılında, o zamanki başkan Prof. Ünal Yarımağan döneminde denemiş ve kurumun kendisine ait olan binalarında TOEFL benzeri bir sınav gerçekleştirmişti. Aynen TOEFL’da olduğu gibi adaylar sınava randevu ile çağrılmış, ancak bu bir pilot uygulama olduğu için, sınava sadece talepte bulunan (bir bakıma gönüllü olan) görece az sayıda aday katılmıştı. Uygulamada yaşanan zorluklar ve belki de başarı yüzdesinin çok düşük kalması nedeniyle, bu sınav daha sonra sessizce yürürlükten kaldırılmıştı.

O sınav bir daha denenebilir mi? Denenmiş denenmez, ama burası bizim ülkemiz ve bir sürprizle karşılaşabiliriz. Bu açıdan 2014 değilse bile, 2015 için hazırlıklı olmak gerekebilir. Ya da bu engele takılmamak için işi şimdiden sıkı tutup mevcut haliyle YDS’ye asılmak daha doğru olabilir. Karar sizindir.

Sorun 3: ÖSYM 2014 yılında sınavları randevulu sistemle uygulayacağını duyurdu. Bu bizi nasıl etkiler? Acaba TOEFL benzeri sınavın 2014’te mi uygulanması planlanıyor?

Çözüm 3: Bu uygulamanın hangi sınavları kapsayacağı henüz belirtilmedi. İlk yıllarda daha ziyade az sayıda adayın başvuruda bulunduğu sınavları kapsayabilir. Ama aynı yıl LYS, YDS gibi çok sayıda adayın katıldığı bütün merkezi sınavların randevulu sisteme dönüştürülmesi zor görünüyor.

Bir varsayım: Bir an için 2014 yılında YDS’de randevulu sisteme geçildiğini varsayalım. Eğer sınav formatı aynı kalacaksa, YDS adaylarının tek dezavantajı bilgisayar başında sınav sorularını okumak ve cevaplamak olur. Bu zorluk, daha önceden yapılacak yeterli sayıda antrenmanla pekala aşılabilir. Ancak ileriki yıllarda YDS’nin sistemi tamamen değişir ve TOEFL’a benzer hale getirilirse, o zaman zaten randevulu sisteme geçilmesi şart olacaktır. Çünkü bir anda, örneğin 200.000 adayın bilgisayar başında yazılı ve sözlü olarak test edilmesi pek mümkün görünmüyor.

Sorun 4: Acaba YDS TOEFL ya da IELTS’den hangisine daha çok benzer? Türkiye’nin şartlarına hangisi daha çok uygun olur?

Çözüm 4: Güzel Türkçemizde güzel ve anlamlı bir deyim vardır: Doğmamış çocuğa don biçmek. Biz bu türden tartışmalarla adayların gereksiz yere zaman kaybettiğine inanırız. Sanal iletişim ağlarında 7 Nisan 2013 YDS’den önce ve sonra yapılan onlarca (daha doğrusu on binlerce) yorumu, tartışmayı hatırlayınız. Birçok aday bu tartışmalara verdikleri destekle “havanda su dövmüş” ve düzeyin nispeten düştüğü 1 Eylül sınavına yeterince hazırlanamamıştır.

Bütün bu uyarılardan sonra, sorunuzu cevapsız bırakmamak adına yeni sınav hakkındaki tahminimizi sizlerle paylaşmak isteriz: Eğer YDS’nin sistemi değişirse, yeni sınavın IELTS benzeri olmayacağını düşünüyoruz. Çünkü kompozisyona (writing) ek olarak, bu sınavın çoktan seçmeli olmayan çok sayıda bölümü var. Bu tür yazılı bölümlerin bilgisayar tarafından kontrolü ve değerlendirilmesi kolay olmayacaktır. Aynı işlemin insan eliyle yapılması (yani eğitmenler tarafından bu bölümlere tek tek puan verilmesi) ise, oldukça zahmetli ve zaman alıcı bir süreçtir.

www.bademci.com


Sayfa: 1 2 3 4 5 6 7 <- 8